Zeynep Taşdelen Tenteoğlu imzalı ‘Levanten’, birbirinden farklı kültür ve yaşayışlara sahip karakterlerin tutkularını, hırslarını, nefretlerini ve sevgilerini konu ediniyor. Levante’nin çıkış hikayesini aktaran Zeynep Taşdelen Tenteoğlu, “Romanımla ilgili ilk ilham Londra’da St. James parkında otururken geldi. Her şey bankta aklıma gelen ilk anla başladı.” dedi.
Zeynep Taşdelen Tenteoğlu imzasıyla çıkan Levanten, farklı kurgu karakterlerin dünyasında, gerçek insanların etrafında, gerçek zamanda gelişen olayları; 1850’li yılların Osmanlı’sında yeşeren bir aşk romanından ziyade, gerilim ve polisiye unsurları ile bezenmiş, nefes kesen bir kurgu ile ortaya koyuyor.
Levanten’de Her Karekter Zıddıyla Var Oluyor
Kitabını içeriğiyle ilgili bilgiler aktaran Tenteoğlu, “Hayatın zıtlıklardan var olduğu, beslendiği bir gerçek. Kötüyü tanımadan iyinin değerini bilemiyoruz. Yazın yakıcı güneşten bunaldığımızda ancak gölgenin kıymetini anlıyoruz. Karakter yaratım süreci her hikâyede benim için başka ilerliyor. Bu kitapta her karakter zıddıyla var oluyor. Tam da karakterleri oluşturup, kafamda şekillendirmeye başladığımda, Edward ve Leyla güneşi, aydınlığı, iyiliği temsil ederken Ziyad karanlıklardan beslenen, gölgelerde yaşayan, geceleri temsil eden yani kötülüğün simgesiydi. Bunu hikâyede Ziyad’la ilgili her bölümde okuyucu anlıyor. Aynı şekilde hikayede geçen iyi, ahlaklı ve vicdanlı karakterlerin peşini güneşin hiç bırakmadığını ve hikayenin açılışını ve kapanışını yine güneşin yapması tesadüfi değil.” dedi.
Sayfalar Çevrildikçe Farklı Boyutlara Erişiliyor
Levanten eserini değerlendirmeye devam eden Tenteoğlu, “Levanten farklı meseleleri içinde saklayan, sayfaları çevirdikçe çok farklı boyutlarına erişeceğiniz, cümlelerinde ilk okuduğunuzdan çok daha derin ve aslında birkaç kez okuduğunuzda fark edeceğiniz, başka anlamlar saklanmış bir kitap. Aslında bu şifreleri tüm hikayelerime koyuyorum. Okuyup, fark edip, bu şifreleri çözen okuyucuların geri dönüşlerini okumak çok keyif verici. Türkiye coğrafyasının, içinde yaşayan insanları, doğası, tarihi, arkeolojisi yani bizi biz yapan her şeyiyle ne kadar özel ve bir o kadar korunmaya muhtaç olduğunun altını çizen bir hikâye.” dedi.
Birbirinden Farklı Kültürlere Sahip Karakterler “Levanten”de Anlatılıyor
Levanten’de, hayatı boyunca aşka âşık olmuş ve kendi aşkını merak etmiş genç bir kız, savaşta tüm sevdiklerini yitirmiş bir İngiliz askeri ve onların hayatında hiç unutamayacakları bir iz bırakan, kötülüğün simgesi Mısırlı tüccar Ziyad’ın hikayeleri anlatılıyor.
İmkânsız bir zamanda imkânsız bir aşkın, farklı coğrafyalardan ve farklı inançlardan insanların yollarını kesiştirmesiyle birlikte; arkeoloji tarihi gerçekleri, Levanten yaşam tarzı, kültürü, mimarisi, Anadolu’nun ve Levanten yaşamın en kıymetli şehri İzmir’in güzellikleri bu romanda yeniden hayat buluyor.
Roman, birbirinden farklı kültür ve yaşayışlara sahip karakterlerin tutkularını, hırslarını, nefretlerini ve sevgilerini konu edinirken, girift olay örgüsüyle hem tarih hem arkeoloji alanlarına katkı sunuyor. Eser, bir aşk romanı olmaktan ziyade, gerilim ve polisiye unsurları ile taçlandırılıyor, Tenteoğlu’nun özenli ve etkileyici kalemi ile hayat buluyor.