Yerel Seçimler, İstanbul, ekonomi ve 1 Nisan Şakası/Ahmet Çaldıran

İstanbul

Her seçimde tüm gözler İstanbul’a çevriliyor.

İstanbul İstanbul oldu olalı bu seçim gibi ilgi odağı sanırım olmadı.

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan İstanbul’a çok fazla önem arz ediyor.

Tek nedeni İstanbul Büyükşehir Belediyesinin bütçesi.

İktidar eğer, İstanbul’u alırsa hem arzu ettiği bütçeyi ele geçirmiş olacak hem de psikolojik olarak tüm muhalif güçlere karşı iktidarını sağlamlaştıracak.

Bu anlamda iktidar İstanbul’da kanal İstanbul gibi çeşitli projelerini hayata geçirmiş olacak.

İktidar İstanbul’la sınırlı kalmayacak.

İktidarını sağlamlaştırmak için başta anayasa olmak üzere istediği değişikliği yapmak için önünde hiçbir güç kalmayacak.

İşte bu nedenle iktidar tüm bakanlarla İstanbul’a yükleniyor. Adeta İstanbul’a çıkartma yaptı.

Türkiye Cumhuriyeti tarihinde iktidar ilk defa bir iktidar devletin tüm olanaklarını kullanarak bakanları sahaya sürerek bir ilke imza attı.

Sanki bakanların hiçbir işi gücü yok tek dertleri İstanbul!

Fakat İstanbul’u kazanamazsa yapmak istediklerinin hiç birini gerçekleştiremeyecek.

Ve tüm hayalleri suya düşmüş, psikolojik olarak çöküntüye uğrayacak!

Genel seçimlerden morali bozuk çıkan muhalefet ittifak partileri dağılarak seçimlere kendi partileriyle giriyorlar. İstanbul Büyükşehir Belediyesini halen elinde bulunduran ana muhalefet partisi CHP,  iktidarın tüm olanaklarına karşı tek başına yarışıyor.

Ana muhalefet eğer İstanbul belediyesini kaybederse CHP’yi zor günler bekliyor.

Zira değişim isteyenlerin değişimi yapamadıklarını parti içinde kazanlar kaynayacağı kaçınılmaz olacak.

Yok, tersine seçimlerde başarılı biçimde çıkarsa ana muhalefet partisi iktidarın tüm olanaklarına, bakanlarına karşı büyük bir zafer kazanmış olacak.

Mevcut Başkan Ekrem İmamoğlu kazandığı takdirde Cumhurbaşkanlığı yolu açılmış olacak ve kimsede durduramayacak

Evet, gözler açılacak olan sandıklarda.

Kazanan taraf zafer çığlıklarıyla ortalığı inletecek!

Ekonominin karanlık dönemi

Mayıs 2023 tarihinde yapılan genel seçimler öncesi ekonomistlerin genel yorumları seçimi kim kazanırsa kazansın zam fırtınasın geleceğini belirtiyorlardı.

Seçim bitti, gerçekten ardı arkası kesilmeyen zam furyası geldi ve halende devam ediyor.

Seçim sonrası ekonominin patronluğuna oturan Mehmet Şimşek göreve başlar başlamaz ekonominin gidişatı için “Tahminden de kötü” açıklamasında bulundu.

Mehmet Şimşek, TÜSİAD yetkilileriyle yapmış olduğu toplantıda “Keşke yerel seçimler şimdi olsa” demek zorunda kalıyor.

Şimşek biliyor ki, iktidar yerel seçimleri kazanmak için para saçacak.

Evet, genel seçimler gibi yerel seçimleri de kim kazanırsa kazansın.

Ekonomide durum vahim.

1 Nisan Şaka mı?

Vahim olduğunu Cumhurbaşkanı Erdoğan, emeklilerin istediği zam için “Kasa Boş” demesi her şeyi açık seçik gösteriyor.

22 Yıllık iktidarın geldiği nokta “Kasa Boş”  17 bin olan asgari ücret gelen zamlarla eriyip gitti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan Mehmet Şimşek için “İtimatım ve güvenim tam” açıklaması yaptı.

Kaderin cilvesine bakınız ki; daha önce Mehmet Şimşek’i görevden aldı şimdi ise “Güvenim tam” diyor.

Ayrıca, Mehmet Şimşek, Ali Babacan ve Ahmet Davutoğlu’nu Halk bankasını dolandırmakla suçlamıştı. Dolandırıcılıkla suçladığı insanlara ne hikmetse ne kendisi davacı oldu, Ne Halk bankası ne de yargı soruşturma açtı!

Bunların yanı sıra Erdoğan, “ Ben ekonomistim ekonomi benden sorulur benden” açıklamasını defalarca dillendirdi.

Bu dillendirmenin ardından

Ekonominin geldiği nokta ortada.

Zaten Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kariyer yolculuğuna bakıldığında ekonomist olmadığı görülüyor.

Ekonomim Gazetesinin haberine göre dış borç “Hazine ve Maliye Bakanlığı, brüt dış borç stokunun 499,9 milyar dolar olarak gerçekleştiğini açıkladı.

Haberin linki okumanız için buraya bırakıyorum.

https://www.ekonomim.com/ekonomi/bakanlik-dis-borc-stoku-verilerini-acikladi-haberi-736399

Borç içinde kıvranan ülkenin yöneticileri emeklilere ve çalışanlara bir şey veremeyecek.

Ekonomim gazetesinden ekonomist Alaattin Aktaş’ın deyimiyle “Devlet vereceklerine TÜİK üzerinden alacaklarını ENAG üzerinden tahsil ediyor”

İktidar seçimi kazansa dahi “Pirus zaferi” gibi belki de keşke kazanmasaydım demek zorunda kalacak!

1 Nisan sonrası ekonomide bugünleri de arayacağız.

İktidarın 1 Nisan şakası mı, göreceğiz!

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Başa dön tuşu