Bilgi ve veri üretmek amacıyla kurulan Sosyal Sürdürülebilirlik Platformu, ilk etkinliğini “Yükselen Değer Sosyal Sürdürülebilirlik” başlığıyla gerçekleştirdi.
2 Nisan 2024, İstanbul / ‘Neden sosyal sürdürülebilirliğe odaklanmalıyız?’ sorusuna cevap bulmak için Sosyal Sürdürülebilirlik Platformu tarafından düzenlenen “Sosyal Sürdürülebilirlik Oturumu” 2 Nisan Salı günü Prof.Dr. Gülçin Büyüközkan liderliğinde ve Galatasaray Üniversitesi ev sahipliğinde gerçekleşti.
Kurumsal İletişimciler Derneği, Sürdürülebilirlik Akademisi ve Türkiye Halkla İlişkiler Derneği’nin desteklediği “Yükselen Değer Sosyal Sürdürülebilirlik Oturumu”, iş dünyasından, sivil toplumdan ve üniversitelerden yoğun ilgi gördü.
Sosyal Sürdürülebilirlik Platformu’nun kuruluş amaçları ve yol haritasının paylaşıldığı etkinlikte; konunun önemi ve neden önceliklendirilmesi gerektiği, markanın pozitif sosyal etkisinin sosyal değere dönüşme potansiyeli değerlendirildi; markanın yaratacağı sosyal değerler ile sürdürülebilirlik ve dayanıklılık ilişkisi ortaya konulurken sosyal sürdürülebilirlik ile ilgili temel tanımlarda uzlaşı sağlamak amacıyla yapılacak çalışmalara kaynak oluşturacak veri, bilgi ve deneyimler; sürdürülebilirlik disiplininin farklı boyutlarında uzman konuşmacılar tarafından aktarıldı.
Sürdürülebilirlik disiplininin sosyal boyutunun kapsam ve doğasına ilişkin özgün nitelikleri ayrı bir değerlendirme yapılmasını gerekli kılıyor.
Etkinliğin açılış konuşmasında Galatasaray Üniversitesi Endüstri Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Gülçin Büyüközkan, sosyal sürdürülebilirliğin önemini sınır değerleri aşan sosyal ve çevresel sorunlar bağlamında ele aldı. Profesör Büyüközkan konuşmasında, “Sürdürülebilirlik disiplininin her üç boyutunda denge gözetilerek yatırımlar yapılması esas olmakla birlikte sosyal sürdürülebilirlik boyutunun kapsam ve doğasına ilişkin özgün nitelikleri ayrı bir değerlendirme yapılmasını gerekli kılıyor. Çevresel ve sosyal boyutlarda etki alanını her geçen gün genişleten sorunların çözümü için farklı disiplinlerde yöntemler, araçlar ve uygulamalara dayalı sistemsel dönüşümü destekleyen modeller üretilmekle birlikte bu çerçevede daha gidilecek yolumuz var. Biz sosyal sürdürülebilirlik kapsamında dönüştürücü etki yaratacak stratejilerin geliştirilmesini, etkin uygulamaların çeşitlenmesini ve biriktirdiğimiz deneyimlerin bilgiye dönüşmesini önemsiyoruz. Alanın özgün ihtiyaçlarını karşılayacak modelleri geliştirmeli, uygulamaları yaygınlaştırmalı ve acilen çözülmesi gereken sosyal sorunların hızla çözüme kavuşması için katkı sağlamalıyız.”
Sosyal Sürdürülebilirlik Platformu; sürdürülebilirlik disiplininin farklı alanlarında uzman kişilerin katılımı ile kuruldu.
Sosyal Sürdürülebilirlik Platformu Genel Koordinatörü Ebru Ertan Bilge; “Galatasaray ev sahipliğinde ve KİD, Sürdürülebilirlik Akademisi ile TÜHİD destekleriyle bugün bir araya gelerek, konusunda uzman profesyonellerle beraber Sosyal Sürdürülebilirliği detaylı bir şekilde konuşmak, ve bu vesileyle Sosyal Sürdürülebilirlik Platformu’nun kuruluşunu duyurmak bizler için büyük gurur ve mutluluk verici. Bağımsız bir platform olarak en büyük amacımız, sürdürülebilirliğin sosyal boyutunu detaylı bir biçimde ele alarak araştırmalar ve örneklerle bu konuda bilgi ve veri üretmek. Böylece hem markaların yatırımlarının geri dönüşünün, hem de gerçekleştirilen projelerin topluma olan faydasının en üst seviyeye taşınması adına bu platformun büyük katkılar sağlayacağına inanıyoruz.”
Sosyal sürdürülebilirlikte dönüştürücü etki yaratmak için marka ve toplum elele vermeli.
Sosyal Sürdürülebilirlik Platformu Kurucu Üyesi ve Sosyal Etki Yönetim Uzmanı Işık Elpek sosyal meselelere çözüm arayışında toplumun markalardan beklentisinin yükseldiğini vurguladı. Elpek; “Markalara yönelen beklentinin kaynağında öncelikle markalara duyduğumuz güven var. Markalara değerleri, karakterleri, kimlikleri, fonksiyonları ile güven duyuyor, bizlerden biri gibi algılıyor, toplumsal bir varlık olarak konumlandırıyoruz. Tutarlılık, ilerleme, yenilikçilik gibi arka plandaki nitelikleri ile anlam dünyamızda karşılığı olan markalarda; etki alanını genişleten sosyal meselelere ilişkin en etkili çözümü üretecek potansiyeli görüyor, önemli bir rol biçiyoruz. Marka odaklandığı sosyal mesele için kapsayıcı, analize dayalı, gerçekçi bir çözüm modeli sunduğunda, toplum olarak harekete geçiyor, destekliyor ve dönüştürücü etki yaratıyoruz. Markalardan haklı beklentimiz karşılandığında ise markaları ödüllendiriyoruz. Bu değerli döngüye odaklanmalıyız.”
“Yükselen Değer Sosyal Sürdürülebilirlik” oturumunda uzmanlar ve akademisyenler tarafından paylaşılan veri, bilgi ve deneyimler, uzlaşı sağlanan temel prensipler ve tanımlarla birlikte; önümüzdeki günlerde Sosyal Sürdürülebilirlik Deklarasyonu olarak hazırlanacak, kamuoyuna açıklanacaktır.
Sosyal Sürdürülebilirk Platformunun amaçları doğrultusunda, ürettiği ilk bilgi kaynağı olacak yayın ilgililere iletilecektir.