Türkiye, seçimlerin tamamlanmasının ardından yeni bir siyasi döneme giriyor.
Savunduğumuz demokrasi kriterleri çerçevesinde yönetimi denetlemek, etkin politikalar geliştirmek ve vatandaşın taleplerinin karar vericilere ulaştırılması için sivil toplumun politika yapım süreçlerine katılımı oldukça önemli. Önümüzdeki süreçte demokratik değerlerin savunuculuğunun güçlendirilmesi de sivil toplumun etkin varlığıyla mümkün.
Denge ve Denetleme Ağı olarak biz de buradan yola çıkarak seçimlerden önce, sizlerden kendi çalışma alanlarınıza dair yeni dönemde siyasetten beklentilerinizi/taleplerinizi soru biçiminde bizimle paylaşmanızı rica etmiştik.
Değerli sorularınız için sizlere teşekkür ederken, sizlerden gelen ve taleplerinizden derlediğimiz sorularımızı yeni hükümete ve Meclis’e yöneltiyoruz:
“Kuvvetler ayrılığı ivedilikle tesis edilecek mi?”
1 – Seçim beyannamelerinizde vurguladığınız kuvvetler ayrılığı ivedilikle tesis edilecek mi?
2 – Yasamanın kanun yapma, katılım ve denetim işlevlerini etkin hale getirmek için siyasi partiler kanunu ve Meclis İçtüzüğünde reform gerçekleştirilecek mi?
3 – Yargı erkinin bağımsızlığını ve tarafsızlığını sağlayacak reformlar yapılacak mı?
4 – Gerek yasama süreçlerine gerekse yerel yönetimlerde karar alma mekanizmalarına sivil toplum kuruluşlarının katılımı etkinleştirilecek mi?
5 – Denge ve denetleme sisteminin temel prensipleri olan liyakat, hesap verebilirlik ve şeffaflık tüm kurumlarda hayata geçirilecek mi?
“6284 ve kanunla tanınan haklar korumanız altında olacak mı?”
6- Medeni Kanun’la kadınların garanti altına alınan çalışma hakkı, miras hakkı, edinilmiş malların bölüşümü, nafaka hakkı gibi haklar tartışmasız, korumanız altında olacak mı?
7 – İstanbul Sözleşmesi’ne yeniden taraf olunacak ve sözleşme hükümleri etkin bir şekilde uygulanacak mı?
8 – 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun kapsamında tanınan hakların korunmasına ilişkin etkin politika yürütecek misiniz?
9- Zorunlu eğitim ülkemizde yasal olarak 12 yıl olarak kabul edilmiş olsa da zorunlu eğitim çağında olup okula gitmeyen öğrenci sayısı yaklaşık 570 bin. Çocuğunu okula göndermeyen velilere yönelik cezaların caydırıcılığı konusunda bir düzenleme yapmayı düşünüyor musunuz?
“Engelliler ile ilgili mevzuat, BM Engelli Hakları Sözleşmesi’ne uygun olarak tadil edilecek mi?
10- Engellilikten yasal olarak bahsederken mevcut durumda fiziksel engeller ve zihinsel engeller terimleri kullanılıyor. Oysa ki her engel fiziksel olmadığı gibi zeka engeli, görünür engeli olmayan herkesin durumunu ve ihtiyaçlarını karşılamıyor. Görünmez engelliliğin yasal statüsüne ve görünmez engellilere ilişkin planlanan çalışmalar var mı?
11- Engelliler ile ilgili ulusal mevzuat, taraf olunan Birleşmiş Milletler Engelli Hakları Sözleşmesi’ne uygun olarak tadil edilecek mi?
12- Engelliliğe dayalı ayrımcılığın suç sayılabilmesi için Türk Ceza Kanunu’nda bulunan “nefret saiki ile işlenmiş olması” hükmü kaldırılacak mı?
13- Engellilerin karar alma ve politika geliştirme süreçlerinde aktif ve etkin olmaları için yönetici atamaları yapılacak mı?
“Yoksullukla mücadele ve önlemede hak temelli politikalar uygulanacak mı?”
14- Yoksulluğun bir insan hakkı ihlali olduğu kabul edilip, yoksullukla mücadele ve önleme çalışmalarında hak temelli politikalar uygulanacak mı?
15 – Her çocuğun hayata eşit başlaması için nitelikli okul öncesi ve kreş eğitiminin, yoksul mahalleler başta olmak üzere her çocuk için erişilebilir olması sağlanacak mı?
16 – ‘Beslenme Hakkı’ gereğince, her bireyin sağlıklı gıdaya erişimi hakkında etkili politikalar uygulanacak mı?
17 – Toplumun sağlıklı gıda tüketimi için pestisitlerin kullanımı konusunda hangi önlemleri almayı düşünüyorsunuz?
18- LGBTİ+’lara yönelik ayrımcılık, şiddet ve nefret söylemleri ile mücadele edecek misiniz, bunun için ne tür çalışmalar yapmayı planlıyorsunuz?
19- İnsan hakları ve demokratikleşme bağlamında LGBTİ+ örgütleri ile diyalog ve işbirliğine açık mısınız?
20 – Gönüllülerin haklarını koruyan ve gönüllü haklarının çerçevesini belirleyen, gönüllü katılımı ve yönetimi konusunda yasal dayanağa ilişkin “Gönüllülük Yasası” hayata geçecek mi?