21 Şubat’ta yayınladığı “6 Şubat Kahramanmaraş Depremleri: Köylerde Durum Ne?” bilgi notunun ardından Kahramanmaraş, Hatay, Adıyaman ve Gaziantep’in köy ve kırsal mahallelerini ve okullarını, Suna’nın Kızları Topluluğu desteği ile ziyaret eden Köy Okulları Değişim Ağı, hazırladığı ikinci bilgi notunda deprem sonrası köylerdeki durumu öğretmen, çocuk, kız çocuklar, aileler odağında ele alıyor.
KODA (Köy Okulları Değişim Ağı), 6 Şubat tarihinde 11 ili etkileyen afetin ilk üç gününde 665 topluluk üyeleri ile yaptıkları görüşmelerden elde ettikleri bulgular ışığında “6 Şubat Kahramanmaraş Depremleri: Köylerde Durum Ne?” adlı raporu şubat ayında yayınlamıştı.
Deprem sonrası çalışmalarına devam eden KODA, başta kız çocuklar olmak üzere depremden etkilenen çocukların gelişimleri için güvenli ve destekleyici alanlar kurmak ve kız çocukların özgün ihtiyaçlarının gözetilmesini sağlamak amacıyla çalışmalar yürüten ve Kahramanmaraş Pazarcık’ta ilk Çocuk Yaşam Merkezini açan Suna’nın Kızları desteğiyle 5-7 Nisan tarihlerinde 4’er kişilik gruplar halinde Adıyaman, Gaziantep, Hatay ve Kahramanmaraş’a saha ziyaretlerinde bulundu.
Öğretmenler ve ilgili paydaşlarla tüm çocukları gözeterek kız çocukların potansiyellerini gerçekleştirmelerini destekleyecek ve önlerindeki engelleri kaldıracak modeller oluşturmak ve ölçeklendirmek odağında çalışmalar yapan Suna’nın Kızları Okul Odaklı Çözüm Topluluğu katılımcısı KODA, bölgenin veya bölgedeki köylerin tamamı için bir genelleme yapmak yerine , eğitime dair en çok sorun yaşanan köylerde eğitimle ilgili sorunları tespit etmek amacıyla yola çıktı. Bu kapsamda sahanın tamamından ziyade depremden en çok etkilenen bölgeler olarak Adıyaman’da Besni, Tut ve Merkez ilçelerinde; Gaziantep Nurdağı’nda; Hatay’da Arsuz, Samandağ ve Kırıkhan ilçelerinde; Kahramanmaraş’ta ise Dulkadiroğlu, Türkoğlu, Pazarcık ve Göksun ilçelerindeki köyleriziyaret etti.
Rapor; Öğretmen, Çocuk, Kız Çocuklar ve Aile gibi eğitimin özneleriyle yapılan görüşmelerin sonuçlarını barındırıyor.
Afet öncesi bölgede görevli olan ve afet sonrası görevlerine devam eden öğretmenlerin verimli çalışabilecek durumda olmadığı öne çıkıyor
Öğretmenlerin en büyük sorununun barınma olduğu ortaya çıkarken; kendileri yas ve travma sürecinde olan ve bu duygularını da tam olarak yaşayamayan, ilaveten yalnızlık da hisseden öğretmenlere nitelikli psikososyal destek ihtiyacının olduğu, öğretmen açığının ücretli ve gönüllü öğretmenler ile giderilmeye çalışılmasının da en büyük sorunlar arasında olduğu belirtiliyor.
Çocukların en büyük ihtiyacı, güvenli bir alanda oyun oynayarak sosyalleşmek
Çocukların afetten etkilenme düzeyleri bulundukları bölgeye göre farklılık gösterse de psikolojik olarak etkilendikleri ve özellikle deprem korkusu yaşadıkları görülüyor. Kırsal bölgelerde yaşayan çocuklar depremin etkilerinden daha çabuk sıyrılıyor. Ancak her halükârda okuldan uzak kalan çocuklar akademik olarak geri kalıyor. Okullar açık olsa dahi devam oranları çok düşük. Devam zorunluluğu olmaması da eklenince çocukların tarımda veya başka işlerde çalışma olasılığı artıyor. Çocukların oyun ve eğitim haklarına erişebilmeleri için, psikolojik ve duygusal destek ve rehberlik faaliyetlerine erişebilecekleri bir eğitim ortamı yaratılması kritik önem taşıyor.
Odak kız çocuklarına çevrildiğinde eğitime erişimin daha da sorunlu olduğu ortaya çıkıyor
Köyde bulunan kız çocukların dışarı çıkmaları ve oyun oynamaları için -özellikle bu dönemde köye dışarıdan gelenler çok olduğundan- izin verilmiyor. Ayrıca deprem sonrası yükü artan temizlik, yemek, çamaşır gibi gündelik işleri kadınlarla birlikte kız çocukların üstlendiği görülüyor.
Kendi travma ve yas süreçlerini yaşayan ailelerin psikososyal desteğe ihtiyaçları var
Ailelerin sosyal aktivitelerin arttırılmasına ve bir araya gelme toplanma mekânlarına da ihtiyacı olduğu görülüyor. Aileler ayrıca çocuklarının geleceği için endişe duyduklarından bahsediyor. Bu endişenin hem çocukların iyi olma halinin olumsuz etkilenmiş olmasından hem de akademik olarak geri kalmalarından kaynaklandığı belirtiliyor.
Sorunların giderilmesi için atılacak pek çok adım mevcut
Raporda barınma sorununun ivedilikle giderilmesinin önemi vurgulanıyor. Öğretmenler, aileler ve çocuklar için psikososyal desteğin önemli bir ihtiyaç olduğu tekrar hatırlatılıyor. Çocukların rehberlik hizmetlerine erişmesi, psikolojik rehberlik yapabilecek ziyaretçilerin/gönüllülerin okullara gitmesi ve burada sürekliliğin sağlanabilmesi, bir arada olma mekânları ve buralarda sosyal aktivitelerin gerçekleştirilmesi raporda çözüm olarak öne çıkan başlıklar.