Kadına bakış açısının hukuka aykırı olarak nasıl şekillendiği hususunda bir irdeleme yapmak hasıl olmuştur. Hakimlerin çoğunluğunun erkek olmasının etkisi mi yoksa aile hukukuna dair inceleme yapmak için kadın hassasiyeti sahibi olmamak gerektiği mi ya da eğitim ve öğretim mekanizmasının kadına yüklediği ödevler doğrultusunda kadının bu ödevlerin altında ezilmesinden mi kaynaklı olduğu tartışmaya açıktır. Sonuç olarak Yargıtay, objektiflikten uzak bir biçimde -istisnaların kaideyi bozmayacağı dikkate alınarak- erkek yapsaydı kusurlu olmayacak kararlarda kadınlar aleyhine kararlara imza atmaktadır.
Bir evli bir erkeğin arabasında bir kadının olması arkadaşlık veya iş arkadaşlığı olarak değerlendirilirken; evli bir kadının arabasında herhangi bir erkeğin olması ise kadının aldattığına delalet kabul edilmektedir. Gerçi zinanın suç sayıldığı dönemde kadının ve erkeğin aynı yerde olması zina için yeterli delil kabul edilirken; erkeğin zinası için SÜREKLİ ve DÜZENLİ BİR İLİŞKİ İLE SUÇÜSTÜ ve EN AZ İKİ TANIK gerekmekteydi.
Bir erkek eski sevgilisi ile buluşup basit bir kahve içtiğinde arkadaşlık olarak ileri sürülebilirken, bir kadın eski sevgilisinin adını ansa aldatma iddiası ile karşı karşıya kalacaktır. Erkeğin kıskançlığının makbul olmasından mı kaynaklıdır nedir bilemiyorum artık.
Peki, Yargıtay 2 Hukuk Dairesi boşanmaya ilişkin kararlarında ne demektedir?
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nin 19.03.2015 tarihli E.2014/20410 ve K.2015/4937 sayılı kararında “Davacı-davalı (kadın)’ın bir başka erkeğin evine girerken ve arabasında görüldüğü tanıklarca ifade edilmiştir. Koca ile bu kişi arasında meydana gelen hadiselerden dolayı koca hakkında açılan ceza davalarında, bu durumun “haksız tahrik” kabul edilerek kocanın haksız tahrik indiriminden yararlandırıldığı yapılan soruşturma ve toplanan delillerden anlaşılmaktadır. Bu delillerle kadının güven sarsıcı tutum ve davranışları gerçekleşmiştir. Bu halde taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkân bırakmayacak nitelikte geçimsizlik mevcut ve sabittir. Olayların akışı karşısında koca da boşanma davası açmakta haklıdır. Koca’nın boşanma davasının da kabulü gerekirken, yetersiz gerekçe ile bu davanın reddi doğru bulunmamıştır.”
İşbu kararda Yargıtay 2 Hukuk Dairesi kocanın işlemiş bulunduğu suça dair yargılamaya dair kararı kadının kusurunun ispatı olarak değerlendirmiş. Kadının kusuru nezdinde bir yargılama yapılmasına gerek duymamıştır.
Yine Yargıtay 2 Hukuk Dairesinin 20/11/2012 tarihli ve E. 2012/8222 K. 2012/27653 sayılı kararında da kadın karşıtı bir şekilde “Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davalı kadının sadakatsiz davranışlarına karşılık, davacı koca da eşini bıçakla yaralamış ise de davacı kocanın bu eylemi haksız tahrik altında gerçekleştirdiğinin ve böylece davalı kadının daha ağır kusurlu olduğunun anlaşılmasına göre …” denilmek suretiyle ilk derece mahkemesinin kararı onanmıştır.
Davalar aldatılma ve haksız tahrik üzerine kurulu olduğundan dolayı bir de gazete haberlerine yansıyan aldatılma sebebiyle haksız tahrik indirimi uygulanan iki dosyaya bakalım.
1.Dosya
Eşi Asiye Aykan’ı Üsküdar’da park halinde araçta öldüren ve kendisini eşinin aldattığını öne süren Yılmaz Aykan haksız tahrik indirimiyle birlikte 20 yıl hapis cezasına çarptırılmıştır.[1]
1.Dosya
Eşi Metin Özalp’ı öldüren Mürüvet Özalp ise “”Kocam beni sürekli döverdi. Beni başka kadınlarla aldatırdı. Olay günü sedirin altından çıkarttığı tabanca ile beni öldürmek istediğini söyledi. Ben de kendimi korumak için kafasına odunla vurup öldürdüm. Sonra da el arabasıyla taşıdığım cesedi dereye attım.” İddiası doğrultusunda haksız tahrik indirimi alarak 24 yıl hapis cezasına çarptırılmıştır. [2]
Gazete haberlerine göre; erkeğin aldatılma beyanı yaklaşık 10 yıl indirim sebebi sayılmakta iken Kadının aldatılma, fiziksel şiddet ve ölümle tehdit iddialarının yaklaşık 6 yıllık bir indirim sebebi sayıldığı açıktır. Burada iki ihtimal söz konusudur – dosyaları incelemediğim için tespit yapamayacağım- ya gazeteler Mahkemelere karşı tutum sergilenmesi için yanlı haber yapmıştır ya da Mahkemeler gerçekten de cinsiyet eşitsizliği yaratacak kararlar vermiştir. Bir üçüncü ihtimal düşünebilen olursa bana bildirir ise seve seve ekleme yapacağım.
Özetlemek gerekirse; kadının maktule yönelik iddiaları dava vahim ve fazla iken aldığı ceza ile sadece aldatıldım diyen erkeğin aldığı cezayı karşılaştırdığımızda Yargıtay 2 Hukuk Dairesi’nin aldatma geçer geçmez kadın hakkında bir yargılama yapılmadan kadının kusurlu olduğuna kanaat getirmesi de normaldir.
Oysaki YARGITAY YARGI ETİĞİ İLKELERİ[3]’nin Tarafsızlık Değerinin 2.1 maddesinde “Hâkim, yargı görevini iltimas, yanlılık veya önyargı olmaksızın ifa eder; herhangi bir uygunsuz amaç ve etik dışı uygulamadan etkilenmez.” Denilmektedir.
Peki, mahkemelerdeki kadın karşıtı durum bu etik ilkenin ihlali değil midir? Peki biz kadınlara hakimlerin objektif yaklaşmak için neler yapmalıyız?
Kadın ve erkeğin insan türünün iki cinsiyeti olduğu ve yaşama hakkını haiz olduklarını
Kadın ve erkeğin onuruyla yaşama hakkı olduğunu
Kadın ve erkeğin aynı duygusal ihtiyaçlarının olduğunu
Kadının gururunun da erkeğin gururuyla eşdeğer olduğunu
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu tarafından erkeğe verilen düğün ödevi dışında da görevleri olduğu ve hayatın müşterek olduğunu
İfade etmek suretiyle;
Bilhassa aldatma olaylarında iddiada bulunan erkeğin, eşine karşı sadakat yükümünü ifa edip etmediğinin değerlendirilmesini,Erkeğin ev içi görevleri bölüşüp bölüşmediğinin değerlendirilmesini,
Erkeğin çocuk bakan, evi yöneten ve bazen de bunların üstüne işe giden kadına karşı davranışlarının değerlendirilmesini,
Kadınların erkek şiddeti nedeniyle yaşadıklarına dair psikolojik rapor alınırken de erkeğin içinde bulunduğu ruh sağlığı durumunun tespiti ile kadına karşı davranışlarının değiştirilmesinin sağlanması
Hususlarında taleplerin Mahkemelere yapılması gerekmektedir. Mahkemelerin tutumları değişmesi ancak ve ancak avukatların taleplerinin artması sonucu gerçekleşecektir.
[1] https://www.sozcu.com.tr/2021/gundem/esini-olduren-kocaya-haksiz-tahrik-indirimi-uygulandi-6776312/
[2] https://www.dha.com.tr/gundem/esini-oldurup-dereye-atan-kadina-haksiz-tahrik-indirimli-24-yil-hapis-2312249
[3] https://www.yargitay.gov.tr/documents/YargiEtigiIlkeleri.pdf