Birleşmiş Milletler tarafından her yıl 5 Haziran’da kutlanan “Dünya Çevre Günü” kapsamında milyonlarca insan, gezegeni korumak için bir araya geliyor. Bu anlamlı günün 2024 yılı teması “Arazi restorasyonu, çölleşme ve kuraklığa dayanıklılık” olarak belirlendi. 5 Haziran Dünya Çevre günü dolayısıyla bitkisel gıda merkezli dönüşümün önemine dikkat çeken BİTKİDEN Yönetim Kurulu Başkanı, Gıda Mühendisi Ebru Akdağ, iklim değişikliği, su kıtlığı ve orman tahribatı gibi birçok sorunun gıda üretiminden kaynaklandığına dikkat çekti.
Toprak bozulması, çölleşme ve kuraklık nedeniyle dünya genelindeki ekosistemler, doğal denge ve biyolojik çeşitlilik tehlike altında bulunuyor. Bu sene 51’incisi düzenlenecek olan Dünya Çevre Günü etkinlikleri öncesinde Birleşmiş Milletler Çevre Programı (UNEP), dünya genelindeki arazi bozulması, çölleşme ve kuraklığa dair güncel verilerin yanı sıra arazi tahribatıyla mücadele yollarına yer verilen bir rapor yayımladı. Rapora göre, dünya topraklarının beşte birinden fazlası fiziksel, kimyasal ve biyolojik yönden niteliğini kaybederek bozuldu. Dünya nüfusunun yaklaşık yüzde 40’ı arazi bozulmasından etkilendi. Toplumda çevrenin korunmasına yönelik farkındalığın arttırılmasının, kişilerin çevre sorunlarına karşı duyarlılığının geliştirilmesinin ve çevreyi korumak için atabilecekleri adımlar hakkında bilgilendirilmesinin çok önemli olduğunu belirten BİTKİDEN Yönetim Kurulu Başkanı, Gıda Mühendisi Ebru Akdağ, doğanın korunması ve sürdürülebilir yaşam biçimlerinin benimsenmesi gerektiğine dikkat çekti.
“Gıda üretimi ve tüketimi, gezegenimizin geleceği üzerinde büyük bir etkiye sahip”
Gelecek nesillere daha yaşanabilir bir dünya bırakmak için bitki bazlı beslenmenin kritik bir önem taşıdığına dikkat çeken BİTKİDEN Yönetim Kurulu Başkanı ve Gıda Mühendisi Ebru Akdağ, “Dünyamızdaki iklim krizi, her geçen gün derinleşiyor ve buna karşı alınması gereken önlemler için bir an önce harekete geçilmesi gerekiyor. Her yıl 55 milyon kişi kuraklıktan doğrudan etkileniyor. Kuraklığın ve arazi bozulmasının kontrol altına alınmaması halinde küresel gıda verimliliğinin yüzde 12 oranında azalabileceği ifade ediliyor. Dünya nüfusunun dörtte üçünden fazlasının 2050’ye kadar kuraklıktan etkilenmesi bekleniyor. Topraklarımızı korunması ve tahribatın geriye döndürülmesi için yapılması gerekenlerin başında gıda üretim sistemini bitkisel gıda temelli dönüşümünü sağlamak yer alıyor. Gıda üretimi küresel biyoçeşitlilik kaybının %60’ından, temiz su kullanımının %75’inden, insan kaynaklı sera gazı salınımlarının %25’inden sorumlu” diye konuştu.