Ünlü medya işvereni Acun Ilıcalı katıldığı bir programda hayatıyla ilgili merak edilenleri anlattı.
7 ülkede program yaptıklarını söyleyen Ilıcalı, “Format ihraç ediyoruz. Romanya ve Kolombiya’da da başarılı dönemler geçirdik.” dedi. Acun Medya olarak yurtdışında, Türkiye’de kazandıklarının 5 katı daha fazla para kazandıklarını açıklayan Ilıcalı, şöyle devam etti: “Türkiye’de harika memnunum. Asla yurtdışına yerleşme niyetim yok. Ben sokakta yaşayan biriyim.” Almanya pazarına da girmeyi planladıklarını ve görüşme gerçekleştirdiklerini söyleyen Ilıcalı, dünya çapında 2 bin kişiyi istihdam ettiğini açıkladı.
“70 MİLYON DOLAR BİRİKİMİM BIRAKIN DA OLSUN”
Acun Ilıcalı’nın açıklamalarından satır başları şu biçimdi:
“Ben TV8’i vaktinde 70 milyon dolara aldım. Kıymetli bir yatırımlı. Kanalı aldığımda ortalaması 1 share’di.70 milyon doları nasıl kazandığımı merak ediyorsan, 10 yıl birinci oldum. Bırakın da o kadar birikimim olsun. 70 milyon doların bir kısmını kredi, bir kısmını nakit verdim.
“100 MİLYON ALACAĞI VARDI”
“Show TV’den 100 milyon alacağım vardı. 4 sene bana parayı ödeyemediler. Benim bankalara 50 milyon borcum vardı. Show Tv’den 100 milyon alacağım vardı. Show Tv batsaydı, 7 senede 700 sefer birinci olup, -50 milyonla ortada kalacaktım. Sonra TMSF el koydu. Zerre tansiyon yaşadıysam Acun değilim. Allah beni bu türlü yaratmış galiba. ‘Onu satarız, bunu koyarız, borcu kapatırız, tekrar işimize devam ederiz’ dedim.“
“BU DÖNEM PARA KAZANAMADIK”
Biz bir tek bu dönem para kazanamadık. Onun dışında her yıl paramızı kazandık. Kesim daraldı. Ben karamsar değilim. Televizyon hoş bir araç. Her konutta bulunması gereken bir araç. Ben bir şey yaptığımda beşerler beğensin istiyorum. Ben insanları niyetlerine nazaran hiç ayırmadım beynimde. Karşımdaki insan düzgün mü, dürüst mü, bana bedel veriyor mu, karşısındakine paha veriyor mu? buna bakarım. Ben bunu karşısındakine hissettiren biriyim. Beşerler da bunu alıyorlar. Bölüm küçüldü. Şu anda reklam dalı yüzde 25 küçüldü. Nesiller boşaldı. Fakat karamsar değilim. Televizyon hoş bir araç. İnsanlarımız seviyor. Türkiye bizim için Meksika ya da Amerika’ya nazaran karlı bir pazar olmasa da, Türkiye’de program yapmanın zevki var. Birileri yaptığımız programları beğensin istiyoruz.”
3 TANE HIZ TEKNEM VAR!
Şort-terlik alışmışım pantolon giydiğimde daralıyorum. Gömlek facia. Ceketi söylemiyorum bile. Ceket zırh! Ceket giydiğim vakit içinde ölüyorum. Çorap yıkamadan geldiği vakit küçülüyor, esnekliği gidiyor. Rahat edemiyorum. Atıyorum. Ben çorap giymiyorum aslında. 500 tane tişörtüm vardır. Terlik 30-40 tanedir. Benim tişörtlerle, terlikleri toplasan bir bayan çantası yapar. Uçağım var. Amerika’da, Dominik’te ve Türkiye’de 3 tane hız teknem var. 12 tane motorum var. 2 tane yatım var. Ben bir şeyden zevk aldığım için bir şey alan biriyim. Hız teknesinin üzerinde 20-25 saat durabilirsin. Biz geçen yıl 100 saat durmuşuz. Dün Bodrum’dan Çeşme’ye geldim. 50 dk sürdü. 140 mile çıktık. Deniz yumuşadı bir an. Yaşayan bilir o anı. Hıza karşı bir zevkim var. Denizde çok kazam yok. Çeşme’de konutum var. 8 odası var. Tek maksadım 8 odayı doldurmak. Mesken ne kadar dolarsa, ne kadar konuk gelirse o kadar memnun oluyorum. Sabah konuttan beşerler fışkırsın istiyorum. Kalabalık seviyorum.”
