Marmara Denizi’ndeki etkinlik, denizel biyoçeşitliliğe yönelik büyüyen tehdit konusunda kıyı toplumlarını uyarıyor
Atlantik denizyıldızları sevimli görünebilir ve çoğu insana göre denizin sembolüdür, ancak bu görünüş aldatıcı, denizyıldızları Türk kıyılarını mahvediyor. Yerli deniz kabuklularını korumayı hedefleyen Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP), bu masum görünüşlü ancak oldukça zararlı olan Atlantik denizyıldızlarının istilasıyla mücadele etmek için kıyı toplumlarını seferber etti. Marmara Denizi kıyılarındaki Erdek’te 27-28 Eylül 2023 tarihlerinde düzenlenen iki günlük etkinlikte, yerel dalgıçlar ve deniz biyologları, yerel deniz dibi denizyıldızı nüfuslarını inceledi ve denizyıldızları hakkındaki acı gerçeği öğrendi: Onlarla beslenen doğal yırtıcı yok, hızla büyüyor ve ürüyorlar, çabuk uyum sağlıyor, midyeler ile yumuşakçalara bitmez tükenmez iştah duyuyorlar.
Bilim insanlarının Asterias rubens olarak andığı Atlantik denizyıldızları, Akdeniz’in her yerinde arttı ve Türk kıyılarına ulaşmalarından itibaren yirmi yıl içinde Marmara ve Karadeniz dahil olmak üzere Türk denizlerine yayıldı. Türk kıyıları için denizyıldızları, yük gemilerinin balast tanklarında otostopçu olarak gelen ve Türk kıyılarında önemli bir denizel kaynak olan midyeler dahil yerli yumuşakçaları tüketen bir istilacı tür.
“Denizel istilacı yabancı türler, Türkiye’de kıyısal biyoçeşitlilik ve yumuşakça ve su ürünlerine bağlı geçim kaynakları için gittikçe büyüyen bir tehdit oluşturuyor, ve küresel ısınma bu riski artırıyor.” diyen UNDP Türkiye Mukim Temsilcisi Louisa Vinton sözlerini şöyle sürdürdü: “Sonuçta bu, yeni tehditlerin Türk denizlerine girişini önlemeye yardım etmek için deniz taşıtları ve yük gemilerinin nasıl işletileceğini düzenleyen uluslararası ve bölgesel anlaşmaların yapılmasını gerektiren bir sorundur.”
UNDP, Türkiye’nin bu tehditle başa çıkmasını desteklemek amacıyla, Küresel Çevre Fonu (GEF) tarafından sağlanan 3,3 milyon ABD Doları finansman sayesinde, Tarım ve Orman Bakanlığı Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü ile ortaklaşa uygulanan UNDP Denizel İstilacı Yabancı Türler Projesi’ni (MarIAS) yürütüyor.
Erdek’te iki gün boyunca yerel dalgıçlar küçük çaplı bir turnuvaya katılarak, Marmara Adaları’nın kıyılarından denizyıldızlarını toplamak için yarıştılar ve kazananlara tüplü dalış bilgisayarı, dalış çantası ve dalış el fenerinden oluşan ödüller verildi. Halk arasında farkındalık yaratmak açısından yerel kıyı toplumlarının bu gibi faaliyetlere katılması önem taşıyor ve denizyıldızlarının toplanması, denizel istilacı yabancı türlerin kontrol altına alınmasına yönelik kısa vadeli bir çözüm olarak önemli rol oynuyor. Türk kıyılarında bulunan diğer bir istilacı tür olan aslan balığının aksine, denizyıldızı insanlar tarafından yenilemiyor.
“Dünyadaki birçok denizel canlı türü, deniz taşımacılığı nedeniyle kendi doğal yaşam alanlarının dışına taşınıyor; küresel ısınma da bu türlerin yeni yurtlarına çabucak uyum sağlamasına yol açan uygun bir ortam yaratıyor.” diyen UNDP Türkiye MarIAS Proje Yöneticisi Mehmet Gölge sözlerine şöyle devam etti: “İstilacı türler ve onların yerel biyoçeşitlilik ve geçim kaynakları için yarattıkları tehditler hakkında kıyı toplumlarında farkındalığı artırmak amacıyla buradayız.”
Atlantik denizyıldızı ilk olarak 1993 yılında Marmara Denizi’nde, 2003 yılında da Karadeniz’de görüldü. Bu istilacı türlerin Türk sularına ulaşmasını sağlayan taşıyıcılar muhtemelen balast suları idi. UNDP’nin yürüttüğü MarIAS projesi, Türkiye’de istilacı yabancı türlerle mücadeleyi desteklemek amacıyla 28-30 Kasım 2023 tarihlerinde Antalya’da İstilacı Yabancı Türlerle Mücadelede Balast Suyu ve Biyofouling Yönetimi Uluslararası Sempozyumu’nu düzenleyecek. Proje ayrıca, kamuoyuna denizlerdeki tehditler hakkında güncel bilgiler sağlamak amacıyla, Kasım 2023’te herkesin erişimine açık denizel istilacı yabancı türler veritabanını lanse edecek.
UNDP’nin yürüttüğü MarIAS girişimi, deniz balıkçılığı uzmanları, biyologlar ve kıyı toplumlarının aktif katılımıyla, Türk sularında istilacı yabancı türlerle mücadele ederek denizel ve kıyısal ekosistemlerin dayanıklılığını artırmayı amaçlıyor. Tarım ve Orman Bakanlığı’nın 2022 Su Ürünleri Raporu’na göre, 2021 yılında Türkiye’de su ürünleri üretimi, 4 bin tondan fazlası midye yetiştirme olmak üzere toplam 799 bin ton idi ve toplam su ürünleri ihracatı 1,37 milyar ABD Doları oldu. Türk sularında var olduğu tespit edilen yüzlerce yabancı türden 105’inin istilacı tür olduğu ve yerli balık nüfusuna tehdit oluşturduğu biliniyor. UNDP’nin girişimi, aslan balığı ve denizyıldızına ek olarak balon balığı, su sümbülü ve deniz salyangozuna odaklanıyor.