Üsküdar Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Dil ve Konuşma Terapisi Bölüm Başkan Yardımcısı Dr. Öğr. Üyesi Maral Yeşilyurt, pandemi döneminde başladığı ön lisans programını bitirerek, girdiği Dikey Geçiş Sınavı (DGS) sonrası Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümüne kayıt yaptırdı. Yeşilyurt böylece, aynı üniversitenin hem hocası hem de öğrencisi oldu. Daha önce bir lisans, iki yüksek lisans, bir doktora programını tamamlayan Maral Yeşilyurt, “Öğrencilerime, gençlere seslenmek istiyorum. Yeni şeyler öğrenmekten çekinmeyin. Hayat fırsatlarla doludur, fırsatlar karşımıza geldiğinde önemli olan onları donanımlı bir şekilde karşılamaktır.” dedi.
Pandemi döneminde sınavsız ikinci üniversiteye kaydolduğunu belirten Yeşilyurt, “Anadolu Üniversitesi AÖF Laborant ve Veteriner Sağlık Bölümüne kaydolmuştum. İyi ki kaydolmuşum. O bölümden DGS ile Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümüne geçtim.” dedi.
“Bu alanda öğrenci olmak bana klinik anlamda işin mutfağına inme şansı tanıyacak”
Dil ve Konuşma Terapisi alanında çalışmalar yürütürken neden Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü seçtiğini de anlatan Maral Yeşilyurt, şunları dile getirdi:
“Aslında amacım kendi alanımda daha derine, işin temeline inmek. Dil ve konuşma terapisi alanında özellikle ses bozuklukları ve ses terapisi alanında çalışıyorum. Bu süreçte yaptığımız terapilerde davranışsal ve patolojik değişimleri gözlemleyebiliyorduk. Ama artık dünyada farklı bilimler, değişimlerin daha temel düzeyde olduğunu bana gösterdi. İlgi alanım olan ses oluşumunun, ses hastalıklarının temelini, yapısal ve genetik özelliklerini ilk başta okumalar ile destekledim ama genetik, yapısal ve moleküler düzeyde değişimin okumalarla bir yere kadar desteklenebileceğini gördüm. Ben de bu doğrultuda bu işin laboratuvarına inmeye karar verdim. Yeni bir disiplin okumaya karar verdim. Hocalığın yanında tekrar bir lisans eğitimi almak, bu alanda Üsküdar Üniversitesinin öğrencisi olmak bana klinik anlamda işin mutfağına, yani laboratuvarına inme şansı tanıyacak.”
Sesi ve genetiği birleştirecek…
Dr. Maral Yeşilyurt, yeni bir lisans programı ile amacının kendi alanının temelini incelemek olduğunu dile getirerek, “Bu bölümü bitirdikten sonra ses ve genetik her zaman kariyerimin bir parçası olacak. Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü’nü bitirdikten sonra amacım kesinlikle sadece o alana kaymak değil ama bu iki bilimin birleştiği başka disiplinler de var, mesela adli bilimler gibi. Artık kriminal ses, kriminal DNA analizleri yapılıyor. İki alanı birleştirince aslında çok farklı seçenekler karşımıza çıkıyor.” diye konuştu.
Gençlere, ‘yeni şeyler öğrenmekten çekinmeyin’ önerisi
Dr. Maral Yeşilyurt, “Öğrencilerime, gençlere seslenmek istiyorum. Yeni şeyler öğrenmekten çekinmeyin. Hayat fırsatlarla dolu, fırsatlar karşımıza geldiğinde önemli olan onları donanımlı bir şekilde karşılamak.” önerisinde bulundu.
Rahmetli dedeme benzemişim…
Yeşilyurt, yakın çevresinin yeni bir eğitim sürecine girmesine şaşırmadığını ifade ederek, sözlerini şöyle tamamladı:
“Eşim, çocuklarım, annem, kardeşlerim şaşırmadı. Onlar bundan sonra da devamı gelecek mi diye bekliyorlar. Bundan önce bir lisans, iki yüksek lisans, bir doktora programını tamamlamıştım. Arada elbette bir önlisans programı bitirdim. Bu sayede DGS’ye girebildim. Ara ara yeni bir bölüm okumak bizde aile geleneği oldu sanki. Rahmetli dedem en son 65 yaşında hukuk fakültesini bitirerek üçüncü üniversitesinden mezun olmuş. Hukuktan önce Beden Eğitimi Öğretmenliği ondan sonra da Tarih-Coğrafya okumuş. Bu konuda dedeme benzemişim.”