Tüm dünyayı tesiri altına alan ‘Şeker Portakalı’ isimli eser Brezilyalı muharrir José Mauro de Vasconcelos’un kaleminden 1968 yılında okuyucuyla buluştu. Pekala dram ve çocuk romanı olan ‘Şeker Portakalı’ neyi anlatıyor? İşte ‘Şeker Portakalı’ konusu…
Dünya Edebiyatına damga vurmuş yapıtlardan biri olan Şeker Portakalı, Brezilyalı muharrir José Mauro de Vasconcelos’un ustalık yapıtlarından biri. 1968 yılında Portekizce lisanı ile kaleme alınan otobiyografik kurgu cinsindeki Şeker Portakalı, günümüze kadar 16 lisana çevrilmiş ve toplam 5 defa uyarlanmış bir yapıttır. Sırf 12 günde kaleme alınan Şeker Portakalı’nda, müellifin kendi çocukluğundan izler taşıdığı biliniyor.
1983 yılında Türkiye’de Can Yayınları tarafından 145 sayfa olarak basılan Şeker Portakalı’nın birinci çevirisi Emrah İmre’ye ilişkin.
ŞEKER PORTAKALI’NIN KONUSU VE ANA FİKRİ
Şeker Portakalı kitabının konusu; ailesinden daima olarak şiddet gören bir çocuğun, ailesinin yanından kaçtıktan sonra yeni bir aile ile tanışması ve artık onları ailesi olarak görmesi.
Kitabın ana fikri ise; her çocuğun ilgiye ve sevgiye muhtaçlığı vardır. Gereken ilgi ve sevgi her çocuğa gösterilmelidir.
ŞEKER PORTAKALI NEYİ ANLATIYOR?
Zeze meskenin zeki bir çocuğudur. Zeki bir çocuk olmasına rağmen bir o kadar da hayatı daima olarak hüzünle geçen bir çocuktur. Ailesi daima olarak maddi sorunlar çektiği için bu durum ister istemez Zeze’nin hayatını da olumsuz istikamette etkilemektedir. Zeze’nin çok geniş bir hayal dünyası vardır. Kalabalık bir aileye sahip olan Zeze’nin toplam da 5 kardeşi vardır. Babası işinden kovulmuş ve iş arayışı içerisine girmiştir. İşsizlik yüzünden de Zeze’nin babası büyük bir buhrana girmiştir. Ailenin tüm maddi gücünü annesi üstlenmiştir.
Zeze etrafı tarafından yaramaz bir çocuk olarak isimlendirilmektedir. Yapmış olduğu yaramazlıkların etrafı tarafından aslında onun yalnızlığından kaynaklandığı bilinmez. Daha okula gitmeden zekası ile kendi kendine okumayı öğrenmiştir. Bundan ötürü da yaşıtlarından erken olarak 5 yaşında okula başlamıştır. Okulda etrafının bilakis epeyce saf ve uslu bir öğrenci olarak bilinmekteydi. Okuldaki arkadaşları tarafından da sevilen bir çocuktu. Zeze yalnızlığını ört pas etmek için hayali bir arkadaş edinmişti. Bu arkadaşlarından birisi yarasa ve oburu ise şeker portakalıdır. Daima olarak bunlarla konuşmakta ve gününün nasıl geçtiğini arkadaşlarına anlatmaktadır.
En sevdiği aktivitelerden birisi de hayal gücü ile yeni öyküler türetmektir. Zeze ailesi ile birlikte yeni bir konuta taşınmıştı. Taşındıkları konutta ise dikkatini çeken tek şey konutun bahçesinde yer alan portakal ağacı idi. Zorlukları da portakal ağacının yardımı ile aşabileceğini düşünüyordu. Zeze bir gün sokakta dolaşırken sokak sanatkarı olan Ariovaldo ile karşılaşır. Yapmış olduğu iş onun çok dikkatini çekmiştir. Akabinde onunla arkadaş olarak sokak sokak birlikte gezerek müzikler söylemeye başlar. Bir gün babasının yanında da Ariovaldo’dan öğrendiği müzikleri söyledi ama babasından dayak yedi.
ŞEKER PORTAKALI KARAKTERLERİ
– Zeze
– Totaca
– Edmundo
– Jendira
– Gloria
– Arivaldo
– Lala
– Luis
– Luciano
– Paulo
